geçenleri

listen to the pronunciation of geçenleri
Турецкий язык - Английский Язык
weighing on
geçen
last

He began to work for that company last year. - O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.

I hear he has been ill since last month. - Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.

geçen
{s} late

Tom worked late last night. - Tom geçen gece geç saatlere kadar çalıştı.

You shouldn't get married. It's too late. We got married in Vegas last week. - Evlenmemelisin. Çok geç. Biz geçen hafta Vegas'ta evlendik.

geçen
passing

Dan landed onto the roof of a passing van. - Dan geçen bir kamyonetin çatısına indi.

They were rescued by a passing ship. - Geçen bir gemi tarafından kurtarıldılar.

geçen
{s} former

The other day I met my former neighbour in the city. - Geçen gün kentte eski komşuma rastladım.

geçen
past

Sentences past this ID are sentences added by contributors of Tatoeba Project. - Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir.

I've had a lot on my mind these past few days. - Geçen birkaç gündür aklımda çok şey var.

geçen
(Bilgisayar) elapsed
geçen
passed

Her father passed away last week. - Babası geçen hafta öldü.

Tom passed the test he took last Monday. - Tom geçen pazartesi girdiği sınavı geçti.

geçen
other

He is the boy of whom we spoke the other day. - O, geçen gün konuştuğumuz çocuktur.

This is the car I spoke of the other day. - Geçen gün bahsettiğim araba bu.

geçen
transitive
geçen
last, past
geçen
in excess of
geçen
yester

What he said yesterday is not consistent with what he had said last week. - Dün söylediği geçen hafta söylediğiyle birbirini tutmuyor.

I moved to a new house last week, and I studied in the library yesterday. - Geçen hafta yeni bir eve taşındım ve dün kütüphanede ders çalıştım.

geçen
hereinabove
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение geçenleri в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Geçen
(Osmanlı Dönemi) MÜSABIK
Geçen
kaim
geçen
Belirsiz bir süre önceki, birkaç gün önceki
geçen
Bir önceki
geçen
Bir önceki (hafta, ay, yaz, kış vb.): "Yine bir gün o kızı geçen yıl gördüğü incirlikte bir daha gördü."- O. C. Kaygılı
geçenleri
Избранное