Onun ne söylediğini hatırlıyorum.
- I remember what he said.
Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.
- It doesn't matter what he said.
Japonların tanıdıkları kişilere karşı nazik oldukları fakat tanımadıklarına karşı oldukça soğuk oldukları söylenmektedir.
- It is said that Japanese people are kind to people they know, but rather cold to those they don't.
Babasının bir trafik kazasında öldüğü söylenmektedir.
- It is said that her father was killed in a traffic accident.
Belirtilen tarihe kadar işi bitirmek zorundaydım.
- I had to finish the job by the stated date.
Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
- The stated price does not include labor charges.
O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti.
- He expressed himself very well in English.
Onun gülümsemesi onun teşekkürlerini ifade etti.
- Her smile expressed her thanks.
Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
- The stated price does not include labor charges.
Onlar itirazlarını belirttiler.
- They stated their objections.
Söylenen söz geri alınamaz.
- Once you've said something, it can't be taken back.
Toplantıda söylenen her şeyi anladın mı?
- Did you understand everything that was said at the meeting?