geäußert

listen to the pronunciation of geäußert
Английский Язык - Турецкий язык

Определение geäußert в Английский Язык Турецкий язык словарь

stated
{s} belirtilmiş
said
{f} söyle

Onun ne söylediğini hatırlıyorum. - I remember what he said.

Söylediği şeyin hiçbir önemi yok. - It doesn't matter what he said.

said
f., bak. say
said
say de
said
söylenmek

Japonların tanıdıkları kişilere karşı nazik oldukları fakat tanımadıklarına karşı oldukça soğuk oldukları söylenmektedir. - It is said that Japanese people are kind to people they know, but rather cold to those they don't.

Babasının bir trafik kazasında öldüğü söylenmektedir. - It is said that her father was killed in a traffic accident.

stated
{s} belirtilen

Belirtilen tarihe kadar işi bitirmek zorundaydım. - I had to finish the job by the stated date.

Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez. - The stated price does not include labor charges.

expressed
{f} ifade et

O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti. - He expressed himself very well in English.

Onun gülümsemesi onun teşekkürlerini ifade etti. - Her smile expressed her thanks.

said
adı geçen
said
sözü edilen
stated
muntazam
stated
düzenli
stated
{f} belirt

Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez. - The stated price does not include labor charges.

Onlar itirazlarını belirttiler. - They stated their objections.

stated
belirli
stated
{s} belli
expressed
ifade edilen
said
sözkonusu
said
{s} denilen
said
söylenen

Söylenen söz geri alınamaz. - Once you've said something, it can't be taken back.

Toplantıda söylenen her şeyi anladın mı? - Did you understand everything that was said at the meeting?

said
{s} bahsedilen
Немецкий Язык - Английский Язык