I read newspapers in order to keep up with the times.
- Zamana ayak uydurmak için gazeteler okurum.
Southern newspapers attacked Lincoln.
- Güney gazeteleri Lincoln'a saldırdı.
This is a good newspaper, isn't it?
- Bu iyi bir gazete, değil mi?
They are reading their newspapers.
- Onlar kendi gazetelerini okuyor.
Bring me today's paper, please.
- Lütfen bana bugünün gazetesini getir.
The accident is reported in today's paper.
- Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
Tom intends to become a journalist.
- Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor.
The journalist was kidnapped by terrorists.
- Gazeteci, teröristler tarafından kaçırıldı.
The police covered the body with a sheet.
- Polis, cesedi gazeteyle örttü.