O her zaman koyu giysiler giyer.
- He always wears dark clothes.
Çıkardığın giysileri dikkatlice yerine koy.
- Stow away carefully the clothes you removed.
Lütfen elbiselerinizi çıkarınız.
- Take your clothes off, please.
Tom elbiselerini yerine koydu.
- Tom put away his clothes.
Tom kirli elbiselerini çıkardı ve onları çamaşır makinesine attı.
- Tom stripped off his dirty clothes and threw them into the washing machine.
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
- The suitcase contained nothing but dirty clothes.
Giysileri satın almak için para kullanırım.
- I use money for buying clothes.
Bu giysiler nihayet kuru.
- These clothes are finally dry.