I heard a strange noise coming from Tom's room last night.
- Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
They made a strange discovery.
- Garip bir keşif yaptılar.
His behavior is very odd today.
- Onun davranışı bugün çok gariptir.
She must have sensed something odd.
- Garip bir şey hissetmiş olmalı.
Why would that be awkward?
- Bu neden garip olurdu?
Tom was beginning to feel awkward.
- Tom garip hissetmeye başlamıştı.
You're such a weirdo.
- Sen bir garip tipsin.
For a professional, he gave a poor account of himself in today's game.
- Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.
It's strangely quiet here.
- Burası garip biçimde sessiz.
He has started acting strangely.
- Garip biçimde davranmaya başladı.
There's a funny smell coming from the engine of the car.
- Arabanın motorundan gelen garip bir koku var.
Don't you think that's funny?
- Bunun garip olduğunu düşünmüyor musun?
Your freaking grandfather nearly ran me over!
- Senin garip büyükbaban neredeyse beni ezecekti!
The olm is my favourite animal, due to its grotesque appearance.
- Olm garip görünümü nedeniyle benim en sevdiğim hayvan.
There's something oddly familiar about Tom.
- Tom hakkında garip bir biçimde tanıdık bir şey var.
You're behaving oddly.
- Sen garip bir biçimde davranıyorsun.