Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.
- One of these days is none of these days.
Bu günlerden biri bu günlerden hiçbiri değil.
- One of these days is none of these days.
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Any house is better than none.
Yarım somun ekmek hiç yoktan iyidir.
- Half a loaf is better than none.
Biraz tuz istedim fakat kavanozda hiç yoktu.
- I wanted some salt, but there was none in the jar.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Hiçbiriniz benim partime davet edilmeyecek.
- None of you are invited to my party.
Dün televizyonda aynı saatte üç iyi film vardı. Ve onlardan hiçbirini görmedim.
- Yesterday, there were three good films at the same time on the TV. And I saw none of them.
Sizce burada sigara içmemin sakıncası var mı? Hayır, hiç değil.
- Do you mind my smoking here? No, not at all.
Bana seni aramamı istemediğini mi söylüyorsun? Hayır, hiç değil. Lütfen beni herhangi bir zaman arayın.
- Are you saying you don't want me to call? No, not at all. Please call me anytime.
Ben hiç yorgun değilim.
- I'm not at all tired.
O politikacının söylediği hiç gerçek değil.
- What that politician said is not at all true.
Hiç birimiz mükemmel değiliz.
- None of us are perfect.
Herhangi biri mi yoksa hiç biri mi?
- Any of them or none of them?