wir feiren die ganze nacht, gece boyunca egleniyoruz.
Bütünüyle bunu incelememiz gerekiyor.
- We need to view this in its entirety.
Soruyu bütünü ile inceleyin.
- Examine the question in its entirety.
Sağlığımı geri kazanmak tam bir yılımı aldı.
- It took me a whole year to recover my health.
Yağlar gibi komple bir yiyecek grubunu kesmeyi çok sağlıklı bulmuyorum.
- I don't think it's very healthy to cut out whole groups of foods like fats.
That's what I said all along.
- Das habe ich die ganze Zeit gesagt.
I knew that all along.
- Ich habe das die ganze Zeit über gewusst.