gıdalı

listen to the pronunciation of gıdalı
Турецкий язык - Английский Язык
nutritious, nourishing
nutritious
nutriment
nutritive
nutrient
gıda
food

Unfortunately, the food supplies gave out before the end of winter. - Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.

We eat more processed food than natural food. - Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz.

gıda
nourishment
gıda
sustenance
gıda
food; nutrition, nourishment, nutriment, diet; alimentary
gıda
grocery store

This grocery store only sells organic food. - Bu bakkal sadece organik gıda satıyor.

gıda
{i} diet
gıda
{i} nurture
gıda
nutriment
gıda
nutrient

Have you ever wondered if you are getting adequate nutrients from the food you eat? - Hiç yediğiniz gıdalardan yeterli miktarda besin alıp almadığını merak ettiniz mi?

gıda
nutrition

There isn't much nutrition in potato chips. - Patates cipsinde çok gıda yok.

gıda
pabulum
gıda
aliment
gıda
fare
Турецкий язык - Турецкий язык
Besini olan, besinli
GIDA
(Osmanlı Dönemi) Besleyici madde. Vücuda lâzım olan yenecek ve içilecek şeyler
GIDA
(Osmanlı Dönemi) Zihni ve kalbi olgunlaştıracak Kur'an ve iman ilmi ve Allah'a ibadet ve taat
GIDA
(Osmanlı Dönemi) Kuşluk vakti yenen yemek
Gıda
(Osmanlı Dönemi) LAHA
gıda
Besin
gıda
Kuşluk yemeği
gıda
Besin: "Başka yerlerde süt, ekmekten üstün bir gıdadır."- B. Felek
gıdalı
Избранное