güneşlen

listen to the pronunciation of güneşlen
Турецкий язык - Английский Язык
{f} sun

They're sunbathing around the pool. - Onlar havuzun etrafında güneşleniyorlar.

I wanted to sunbathe. - Güneşlenmek istiyordum.

took a sunbath
take a sunbath
taken a sunbath
bask

The tomcat basked in the sun. - Erkek kedi güneşte güneşlendi.

Have you ever basked in the sun of the Sahara desert? - Sen hiç Sahara çölü güneşinde güneşlendin mi?

sunbathe

I wanted to sunbathe. - Güneşlenmek istiyordum.

güneşlen
Избранное