güneş ışığı

listen to the pronunciation of güneş ışığı
Турецкий язык - Английский Язык
sunshine

This room gets a lot of sunshine. - Bu oda bol güneş ışığı alır.

My apartment gets plenty of sunshine. - Dairem bol güneş ışığı alır.

sunglow
sunlight, sunshine
sunlight

This room doesn't get much sunlight. - Bu oda çok fazla güneş ışığı almıyor.

Paintings should not be exposed to direct sunlight. - Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.

sun
light

It can harm your eyes to read in the sun's light. - Güneş ışığında okumak gözlerine zarar verebilir.

Life consists of rain and sunshine, of snow and heat, of thunder and lightning, and of winter and summer. - Hayat yağmur ve güneş ışığı, kar ve ısı, gök gürültüsü ve şimşek ve de kış ve yazdan oluşur.

sun light
daylight
güneş ışığı ile tedavi etmek
solarize
güneş ışık
sunshine
güneş ışık
sunlight
kuvvetli güneş ışığı
sunburst
yakıcı güneş ışığı
sunglow
Турецкий язык - Турецкий язык
gün
güneş ışığı
Избранное