What does Phoebus mean? It's a Latin word that means sun.
- Phoebus ne anlama geliyor? O, güneş anlamına gelen Latince bir sözcüktür.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Good day, how are you?
- İyi günler, nasılsın?
The trial went on day after day.
- Duruşma günden güne devam etti.
I studied English very hard day after day.
- Ben günden güne çok fazla İngilizce çalıştım.
My legs are getting better day by day.
- Bacaklarım günden güne daha da iyileşiyor.
It is getting colder day by day.
- Hava günden güne soğuyor.
A beam of sunlight came through the clouds.
- Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi.
Sunlight brightens the room.
- Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.
My grandfather gave me a birthday present.
- Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
I would like to give him a present for his birthday.
- Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
Sunshine is beneficial to plants.
- Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
This room gets a lot of sunshine.
- Bu oda bol güneş ışığı alır.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
How many times a day does that bus run?
- O otobüs günde kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
That textbook is out of date.
- O ders kitabı güncel değil.
Tom had a date for Valentine's Day.
- Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
What a beautiful sunset!
- Ne güzel bir günbatımı!
You don't go to school on Sunday, do you?
- Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?
I regret having been idle in my school days.
- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
I'm worn out, because I've been standing all day.
- Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.
- güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
Güneşli olsa da hava soğuktu.
- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.