Tom is updating his website.
- Tom web sitesini güncelliyor.
We're updating the site.
- Siteyi güncelliyoruz.
Tom hasn't updated the antivirus software on his computer in a long time.
- Tom uzun bir süre bilgisayarındaki antivirüs yazılımını güncellemedi.
I prefer the updated version of his cookbook.
- Onun yemek kitabının güncelleştirilmiş sürümünü tercih ederim.