gün batımı

listen to the pronunciation of gün batımı
Турецкий язык - Английский Язык
sunset

This is the prettiest sunset I have ever seen. - Bu şu ana kadar gördüğüm en güzel gün batımıdır.

Never have I seen such a beautiful sunset. - Asla böylesine güzel bir gün batımı görmedim.

the set of the day
sundown

The sheriff told Tom to be out of town by sundown. - Şerif Tom'a gün batımına kadar şehir dışında olmasını söyledi.

Lincoln arrived at Gettysburg at sundown. - Lincoln Gettysburg gün batımında geldi.

gün batımı sonrası kızıllık
afterglow
erken gün batımı
(Bilgisayar) early sunset
günbatımı
sundown
günbatımı
sunset

I've never seen such a wonderful sunset. - Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

Tom likes to sit on the dock playing his tin whistle while looking at the sunset. - Tom günbatımına bakarken teneke düdüğünü çalarak rıhtımda oturmayı sever.

geç gün batımı
(Bilgisayar) late sunset
günbatımı
descent of the sun below the western horizon
günbatımı
sunset, sundown gurup
günbatımı
setting of the sun; time when the sun descends
günbatımı
sunset, sundown
Турецкий язык - Турецкий язык
Güneşin ufukta kaybolması, gurup
gün batımı
Избранное