gün ışığı

listen to the pronunciation of gün ışığı
Турецкий язык - Английский Язык
daylight

A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness. - Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.

Very large windows assure abundant natural daylight. - Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.

light

Fadil's devastating fate finally came to light. - Fadıl'ın yıkıcı kaderi sonunda gün ışığına çıktı.

Sun lights the landscape, pain illuminates the soul. - Gün ışığı ortalığı aydınlatır, acılar da ruhu.

day light
sunn hemp
günışığı
(Meteoroloji) sunshine
günışığı
natural light
suni gün ışığı
(Askeri) artificial daylight
günışığı
(Tekstil) daylight
Турецкий язык - Турецкий язык
şavk
gün ışığı
Избранное