Tom bought a bottle of vodka and some perfume at the duty-free shop.
- Tom gümrüksüz mallar mağazasından bir şişe votka ve birkaç parfüm satın aldı.
Can I buy things here duty-free?
- Burada gümrüksüz şeyler alabilir miyim?
A customs official asked me to open my suitcase.
- Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi.
A customs declaration is required.
- Bir gümrük beyanı gereklidir.
The customs officials examined the boxes.
- Gümrük memurları kutuları inceledi.
A customs declaration is required.
- Bir gümrük beyanı gereklidir.
I didn't buy anything at the duty-free shops.
- Gümrüksüz mağazalardan herhangi bir şey almadım.
Is this a duty-free shop?
- Bu bir gümrüksüz-mallar mağazası mı?
Some of the tariffs were as high as sixty percent.
- Bazı gümrük vergileri yüzde 60'a varıyordu.
Cleveland decided that high tariffs were wrong.
- Cleveland yüksek gümrük vergilerinin yanlış olduğuna karar verdi.