The rose is a flower and the dove is a bird.
- Gül bir çiçektir ve güvercin bir kuştur.
Roses withered and Ania cried very much.
- Güller soldu ve Ania çok ağladı.
I didn't say goodbye to my mom.
- Anneme güle güle demedim.
You didn't even say goodbye.
- Güle güle bile demedin.
You didn't even say goodbye.
- Güle güle bile demedin.
Goodbye! When you have more time, come back and play!
- Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
Don't laugh at him for making a mistake.
- Hata yaptığı için ona gülme.
Your new friends may laugh at some of the things you do.
- Yeni arkadaşlarınız yaptığınız bazı şeylere gülebilirler.
I could hardly resist laughing.
- Gülmeye karşı koyamadım.
I can't stop laughing.
- Gülmemek elimde değil.
They laughed the speaker down.
- Onlar spikeri gülerek susturdular.
His jokes made us laugh.
- Esprileriyle bizi güldürdü.