I am good at raising roses.
- Gül yetiştirmekte iyiyim.
The rose is a flower and the dove is a bird.
- Gül bir çiçektir ve güvercin bir kuştur.
We must not laugh at the poor.
- Fakirlere gülmemeliyiz.
A teacher should never laugh at his students' mistakes.
- Bir öğretmen öğrencilerinin hatalarına asla gülmemeli.
I cannot help laughing.
- Gülmemek elimde değil.
I could hardly resist laughing.
- Gülmeye karşı koyamadım.
His jokes made us laugh.
- Esprileriyle bizi güldürdü.
They laughed the speaker down.
- Onlar spikeri gülerek susturdular.