A tear ran down her cheek.
- Bir gözyaşı onun yanağından aşağıya süzüldü.
She shed tears while listening to the story.
- Hikayeyi dinlerken gözyaşı döktü.
She shed tears while listening to the story.
- Hikayeyi dinlerken gözyaşı döktü.
I saw tears in his eyes.
- Onun gözlerinde gözyaşı gördüm.