Earthlings became under alien surveillance that prevented a major war.
- Dünyalılar yabancı gözetim altına girdi ve büyük bir savaşı engelledi.
The police have Tom under surveillance.
- Polisler Tom'u gözetim altına aldılar.
There was a surveillance team watching Dan.
- Dan'ı izleyen bir gözetim ekibi vardı.
Dan watched the video surveillance footage.
- Dan video gözetim görüntülerini izledi.
The children need adult supervision.
- Çocukların yetişkin gözetimine ihtiyaçları vardır.
The shop is kept under police supervision.
- Mağaza, polis gözetiminde tutuluyor.
The man was held in police custody.
- Adam polis gözetiminde tutuldu.
Tom has been taken into protective custody.
- Tom koruyucu gözetime alındı.
Maybe it was just an oversight.
- Belki de bu sadece bir gözetimdi.