götür

listen to the pronunciation of götür
Турецкий язык - Английский Язык
take

Take me to your leader. - Beni liderinize götürün.

This bus will take you to the museum. - Bu otobüs sizi müzeye götürecek.

take away

Mom said if I misbehave, she'll take away the computer for a week. - Annem, yanlış davranırsam bir hafta boyunca bilgisayarı götüreceğini söyledi.

You can't take away these books. - Bu kitapları götüremezsiniz.

betook
betake
spirits
betaken
spirited
eve götür
take-home
beni slayda götür
(Bilgisayar) take me to slide
getir götür işi
errand

Working four days a week is great for errands. - Getir götür işi için haftada dört gün çalışmak harikadır.

getir-götür
(Bilgisayar) swapping
ver parayı götür ürünü
(Ticaret) cash-and-carry
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) MAKTU'
götür
Избранное