görebilirdi

listen to the pronunciation of görebilirdi
Турецкий язык - Английский Язык
could see
gör
saw

I saw her somewhere two years ago. - Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.

I saw John at the library. - Kütüphanede John'u gördüm.

gör
{f} sighted
gör
{f} seeing

I'm looking forward to seeing you this April. - Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.

I remember seeing you all somewhere. - Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.

gör
see

It seems to me that you are wrong. - Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.

I'm happy to see you. - Seni gördüğüme mutluyum.

gör
{f} seen

I turned off the TV because I had seen the movie before. - Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.

Germs can only be seen with the aid of a microscope. - Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.

gör
{f} view

The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century. - Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

Their view of life may appear strange. - Onları hayat görüşü acayip görünebilir.

gör
catch sight of

He happened to catch sight of a rare butterfly. - Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

gör
{f} sight

She stood astonished at the sight. - Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu.

He fell in love with her at first sight. - İlk görüşte ona âşık oldu.

gör
{f} viewing

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

Немецкий Язык - Турецкий язык

Определение görebilirdi в Немецкий Язык Турецкий язык словарь

Gör
yumurcak, afacan (kiz)
Gör
(-e/) n l. kücük cocuk
Шведский Язык - Турецкий язык

Определение görebilirdi в Шведский Язык Турецкий язык словарь

Gör
hazırlayın
Gör
olun
Gör
yapın
Gör
yapık
gör
yapıyor
gör
kılan
görebilirdi
Избранное