gördürmek

listen to the pronunciation of gördürmek
Турецкий язык - Английский Язык
to assign (a job) to (someone)
gör
saw

Yesterday I went to Denizli and I saw a rooster near the coop. - Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.

I saw her somewhere two years ago. - Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.

gör
{f} sighted
gör
{f} seeing

I remember seeing you all somewhere. - Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.

Love is seeing her in your dreams. - Aşk onu rüyalarında görmektir.

gör
see

Mary decided never to see him any more. - Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.

I'm happy to see you. - Seni gördüğüme mutluyum.

gör
{f} seen

Germs can only be seen with the aid of a microscope. - Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.

I had never seen a panda until I went to China. - Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.

gör
{f} view

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl. - Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.

gör
catch sight of

He happened to catch sight of a rare butterfly. - Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

gör
{f} sight

She stood astonished at the sight. - Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu.

I was much frightened at the sight. - Ben görünce çok korktum.

gör
{f} viewing

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

öğrenim gördürmek
educate
Турецкий язык - Турецкий язык
Görme işini yaptırmak
Bir işi başkasına yaptırmak
gördürme
Gördürmek işi veya durumu
gördürmek
Избранное