görünmeyen

listen to the pronunciation of görünmeyen
Турецкий язык - Английский Язык
unseen
invisible
non visible
offstage
görünmeyen ama gerçekte iktidarlı olan
faceless
göze hoş görünmeyen
unsightly
görün
appear

Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents? - The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?

The story appears to be true. - Hikâye doğru görünüyor.

görün
seem

Your plan seems better than mine. - Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.

It seems to me that you are wrong. - Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.

görün
{f} seeming

The world is a place of seemingly infinite complexity. - Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.

Seemingly impossible things sometimes happen. - Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.

görün
seem to be

You seem to be a little under the weather. - Biraz keyifsiz gibi görünüyorsun.

Tom and Mary seem to be suited for each other. - Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.

görün
{f} emerging
görün
loom
görünmeyen
Избранное