Tom apparently didn't do what he said he would do.
- Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
Tom is apparently some kind of genius when it comes to music.
- Tom müzik söz konusu olduğunda, görünüşe göre bir tür dahidir.
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
The girl appeared sick.
- Kız hasta görünüyordu.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
Your plan seems better than mine.
- Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
You seem to be a little under the weather.
- Biraz keyifsiz gibi görünüyorsun.
Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
- Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.