I saw John at the library.
- Kütüphanede John'u gördüm.
They saw a strange animal there.
- Onlar orada garip bir hayvan gördü.
The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
- Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
Seeing that she was not excited at the news, she must have known it.
- O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.
I'm happy to see you.
- Seni gördüğüme mutluyum.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
I had never seen a panda until I went to China.
- Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
Germs can only be seen with the aid of a microscope.
- Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
Their view of life may appear strange.
- Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
Is there any end in sight to the deepening economic crisis?
- Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?
He fell in love with her at first sight.
- İlk görüşte ona âşık oldu.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.