They saw a strange animal there.
- Onlar orada garip bir hayvan gördü.
I saw my Twitter account suspended after a while.
- Bir müddet sonra Twitter hesabımın askıya alındığını gördüm.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Seeing that she was not excited at the news, she must have known it.
- O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.
Love is seeing her in your dreams.
- Aşk onu rüyalarında görmektir.
Mary decided never to see him any more.
- Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
I had never seen a panda until I went to China.
- Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
Germs can only be seen with the aid of a microscope.
- Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.
Their view of life may appear strange.
- Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
He fell in love with her at first sight.
- İlk görüşte ona âşık oldu.
I was much frightened at the sight.
- Ben görünce çok korktum.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.