The most painful thing for a mother is having to bury her own child.
- Bir anne için en acı şey, kendi çocuğunu gömmektir.
Sami wanted to bury Layla in Cairo.
- Sami, Leyla'yı Kahire'ye gömmek istedi.
The secret remained buried in the grave of the famous philosopher.
- Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.
They buried him in his grave.
- Onlar onu mezarına gömdüler.
Dogs often bury bones.
- Köpekler genellikle kemikleri gömerler.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
Her ashes are interred here.
- Onun külleri burada gömülüdür.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
How can I embed the debt clock on my Web site?
- Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?
She has buried her only son.
- O, biricik oğlunu gömdü.
J.F. Kennedy was buried in Arlington Cemetery.
- J. F. Kennedy Arlington mezarlığına gömüldü.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.