After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.
- Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.
Fadil was buried in an unmarked grave.
- Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long.
- Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.
Her ashes are interred here.
- Onun külleri burada gömülüdür.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
How can I embed the debt clock on my Web site?
- Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?
She has buried her only son.
- O, biricik oğlunu gömdü.
J.F. Kennedy was buried in Arlington Cemetery.
- J. F. Kennedy Arlington mezarlığına gömüldü.