gömülmüş

listen to the pronunciation of gömülmüş
Турецкий язык - Английский Язык
sunk
entombed
buried

Sami found a body buried in his backyard. - Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu.

Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash. - Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.

countersunk
embedded
sunk into
gömülmüş kuyu
wells sunk
göm
{f} grave

The secret remained buried in the grave of the famous philosopher. - Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.

Fadil was buried in an unmarked grave. - Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.

göm
{f} embedded
göm
bury

They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long. - Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.

At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe. - Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.

göm
inter

Her ashes are interred here. - Onun külleri burada gömülüdür.

göm
{f} graven
göm
{f} graved
göm
burying

She's burying her money in the sand. - Parasını kuma gömüyor.

The dog was busy burying his bone in the garden. - Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.

göm
embed

How can I embed the debt clock on my Web site? - Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?

göm
buried

They buried him in his grave. - Onlar onu mezarına gömdüler.

Who buried the gold bars here? - Buraya altın barlarını kim gömdü.

göm
entomb
lükse gömülmüş
lapped in luxury