They buried him in his grave.
- Onlar onu mezarına gömdüler.
Fadil was buried in an unmarked grave.
- Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.
At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
- Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
Her ashes are interred here.
- Onun külleri burada gömülüdür.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
How can I embed the debt clock on my Web site?
- Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?
Who buried the gold bars here?
- Buraya altın barlarını kim gömdü.
She has buried her only son.
- O, biricik oğlunu gömdü.