Humans have looked to the skies to find their way since ancient times.
- İnsanlar eski zamanlardan beri kendi yolunu bulmak için göklere baktı.
Everybody praised her to the skies.
- Herkes onu göklere çıkardı.
The sky has gradually clouded over.
- Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.
Judging from the sky, it will rain soon.
- Gökyüzüne bakılırsa yakında yağmur yağacak.
To give names to celestial objects, astronomers use Latin.
- Astronomlar gök nesnelere isim vermek için Latince kullanır.
Astronomers use Latin for naming celestial objects.
- Astronomlar gök cisimlerini adlandırmada Latince kullanır.
Many stars shine in the heavens.
- Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.
Suddenly the heavens opened.
- Aniden gökler açıldı.
It was like a bolt out of the blue.
- O beklenmeyen bir gök gürültüsü gibiydi.
The bluebird carries the sky on his back.
- Mavi kuş gökyüzünü sırtında taşır.
May the firmament not fall upon him.
- Gökkubbe onun üzerine düşmesin.
There are countless heavenly bodies in space.
- Uzayda sayısız gök cisimleri var.
Many stars shine in the heavens.
- Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.