I bet her boobs are fake.
- Onu göğüslerinin sahte olduğuna bahse girerim.
I thought her boobs were bigger.
- Onun göğüslerinin daha büyük olduğunu sanıyordum.
Tom didn't mind that Mary had small breasts.
- Tom, Mary'in küçük göğüsleri olmasına aldırış etmedi.
Tom's mother and sister had breast cancer.
- Tom'un annesinin ve kız kardeşinin göğüs kanseri vardı.
Inside the chest, there are the heart and the lungs.
- Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.
The chronicles of the flood of 1342 say that the water in the Mainz Cathedral came up to a man's chest, while in Cologne, one could ride in a boat over the city walls.
- 1342 sel kronolojisi Köln'de, biri şehir duvarlarının üzerinde bir tekneye binebiliyorken, Mainz katedralinde suyun bir insanın göğüs hizasına geldiğini söylüyor.
Your boobs are excellent. I would like to put my face in them.
- Senin göğüslerin mükemmel. Onlara yüzümü koymak isterim.
Are her boobs real or fake?
- Onun göğüsleri gerçek mi yoksa sahte mi?