Odasını güllerle dekore etti.
- She decorated her room with roses.
Tom'un odasını dekore etme tarzını sevmiyorum.
- I don't like the way Tom decorated his room.
Tom'un evinin içi zevkle dekore edilmiştir.
- The interior of Tom's house is decorated tastefully.
Giriş, japon resimleriyle dekore edilmiş.
- The hall was decorated with Japanese paintings.
Mars'taki tapınaklar, nilüfer çiçekleri ile süslenmiştir.
- The temples on Mars are decorated with lotus flowers.
Tom süslenmiş bir savaş kahramanı.
- Tom is a decorated war hero.