Hava çok şiddetli soğuk.
- It's so fucking cold!
Bu lanet olası hiç mantıklı değil.
- It makes no fucking sense.
Ben lanet olası bir ekonomistim.
- I'm a fucking economist.
Answer the fucking phone already! - Aç artık şu Allahın belası telefonu!.
Çek o boktan ellerini üzerimden, seni göt kafa!
- Take your fucking hands off me, you bastard!
Adam, sen kahrolası bir enayisin.
- Man, you're a fucking dupe.
Onların hepsi kahrolası akıl hastası.
- They're all fucking mental.
No fucking way.
gerundial noun I got some good fuckings out of him, but it's over.
I took a real fucking on the interest rate for that loan.
I got a good fucking out of her, but I doubt we'll have another date.