Annem, bir meyve mağazasından biraz elma aldı.
- My mother bought some apples at a fruit store.
Limon ve misket limonu asitli meyvedir.
- Lemons and limes are acidic fruits.
Bu sonuçsuz argümanı bırakalım.
- Let's stop this fruitless argument.
Meyve suyu ister misin?
- Do you want fruit juice?
Biraz meyve suyu ister misin?
- Would you like some fruit juice?
Güzel çiçekler her zaman iyi meyve vermezler.
- Beautiful flowers don't always produce good fruits.
Bahçedeki armut ağacı çok meyve verir.
- The pear tree in the garden bears a lot of fruit.
Çabanız mutlaka sonuç verecek.
- Your effort will surely bear fruit.
Bu sonuçsuz argümanı bırakalım.
- Let's stop this fruitless argument.
Bu hayal gücünün ürünüdür.
- This is the fruit of your imagination.
Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.
- My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.
Bu toplantılar sonsuz ve verimsizdirler.
- These meetings are infinite and fruitless.
Bu meyve vermeyen argümanı durduralım.
- Let's stop this fruitless argument.
While cucumber is technically a fruit, one would not usually use it to make jam.
His long nights in the office eventually bore fruit, when his business boomed and he was given a raise.