Kadınlarımıza tecavüz etmek istiyorlar.
- They want to rape our women.
Sami, Leyla'ya tecavüz etmek istedi.
- Sami wanted to rape Layla.
Mary´yi bodrumda tutuyorum ve ona her gün tecâvüz ediyorum.
- I hold Mary in the basement and rape her every day.
Tecavüz korkunç bir suçtur.
- Rape is a horrible crime.
Onun babası ırza tecavüzle suçlandı.
- Her father was accused of statutory rape.
Sami, Leyla'ya acımasızca tecavüz etti.
- Sami viciously raped Layla.
Dan defalarca Linda'ya tecavüz etti.
- Dan repeatedly raped Linda.