from the inside to the outside of

listen to the pronunciation of from the inside to the outside of
Английский Язык - Турецкий язык

Определение from the inside to the outside of в Английский Язык Турецкий язык словарь

out of
dışında

O, ülke dışında olduğu için sık sık Skype kullandı. - Because she was out of the country, she used Skype frequently.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

out of
haricinde
out of
den dolayı
out of
siz

Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır. - Your ideas are all out of date.

Sanırım sizin bedeniniz bitti. - I think we're out of your size.

out of
den

Durum hızla denetimden çıktı. - The situation quickly got out of hand.

Ben buranın dışına çıkmayı deniyorum. - I'm trying to get out of here.

out of
den dışarı
out of
yoksun

Tom onu bir adalet duygusundan yoksun olarak yaptı. - Tom did it out of a sense of justice.

out of
dolayı

Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım. - I couldn't get out of my garage because there was a car in the way.

Yüzmede iyi olmadığımdan dolayı, boyumu aşan yerlerde yüzmekten kaçınırım. - As I'm not good at swimming, I avoid swimming out of my depth.

out of
hakkında

Şimdi birkaç aydır yeni gelişmeler hakkında bilgim yok. - I've been out of touch with things for several months now.

Yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım. - Before I get out of bed, I spend a little time thinking about what I'll be doing the rest of the day.

out of
1. -den (Yeri değişen birinin/bir nesnenin çıkış yerini bildirir.): Take your hands out of your pockets! Ellerini ceplerinden çıkar! 2
from the inside
içten
out of
-dan
out of
dışına

Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor. - Inflation is getting out of control.

Beyaz bir köpek evin dışına fırladığında, o kapıyı henüz açmıştı. - She had hardly opened the door when a white dog rushed out of the house.

out of
-den dolayı
out of
-den yapılmış
out of
-den uzak
out of
arasından

Tavan arasından dışarı çıkma. - Don't come out of the attic.

out of
-den çıkma
out of
-sız
from the inside
içerden
Английский Язык - Английский Язык
out of

The audience came out of the theater.

from the inside
from indoors, from within
from the inside to the outside of

    Расстановка переносов

    from the in·side to the out·side of

    Турецкое произношение

    fırm dhi însayd tı dhi autsayd ıv

    Произношение

    /fərm ᴛʜē ənˈsīd tə ᴛʜē ˈoutˈsīd əv/ /fɜrm ðiː ɪnˈsaɪd tə ðiː ˈaʊtˈsaɪd əv/
Избранное