from taptoe, the time to close the taps

listen to the pronunciation of from taptoe, the time to close the taps
Английский Язык - Турецкий язык

Определение from taptoe, the time to close the taps в Английский Язык Турецкий язык словарь

tattoo
{i} dövme

Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı. - Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring.

Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun? - Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?

tattoo
{i} parmaklarıyla tıkırdatma
tattoo
{f} dövme yap

Tom kız arkadaşının adını koluna dövme yaptırdı fakat sonra o onu terk etti. - Tom got his girlfriend's name tattooed on his arm, but then she left him.

Dövme yaptırmak aptalca bir fikir. - Getting a tattoo is a stupid idea.

tattoo
dövme yapmak
tattoo
dövme yaptırmak

Dövme yaptırmak aptalca bir fikir. - Getting a tattoo is a stupid idea.

Tom göğsünde bir dövme yaptırmak istedi. - Tom wanted to get a tattoo on his chest.

tattoo
bando gösterisi
tattoo
{i} askeri geçit
tattoo
vücuda dövme yapmak
tattoo
{i} trampet çalma
tattoo
parmaklarla masayı tıkırdatmak
tattoo
trampet sesi
tattoo
(fiil) dövme yapmak
tattoo
{i} koğuş borusu
tattoo
koğuş borusu veya trampeti
tattoo
beat a tattoo trampet çalmak
tattoo
{i} trampet
Английский Язык - Английский Язык
tattoo
from taptoe, the time to close the taps
Избранное