from one side to the other by way of the interior

listen to the pronunciation of from one side to the other by way of the interior
Английский Язык - Турецкий язык

Определение from one side to the other by way of the interior в Английский Язык Турецкий язык словарь

through
yoluyla

Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar. - They fled through a secret passageway.

Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı. - Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.

through
baştan sona

Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı. - Tom caught Mary snooping through his stuff.

Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi. - The squirrel chewed through the power cable.

through
aktarmasız
through
orasında burasında
through
arasında (bir gürültünün)
through
rağmen (bir gürültüye)
through
dolayımıyla
through
(Tıp) Vasıtasiyle, yolu ile
through
doğru

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı. - The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.

through
-e kadar
through
sonuna

Sonuna kadar görevi taşımalısın. - You must carry the task through to the end.

through
başından sonuna kadar
through
bitirmiş
through
içeriye

Tom banyo penceresinden içeriye girdi. - Tom got in through the bathroom window.

O, pencereden içeriye girdi. - He came in through the window.

through
süresince

O, gece süresince çalıştı. - He worked through the night.

through
bitmiş

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

through
başarılı bir sonuca
through
(İnşaat) içinden, sona ermiş
through
(Yeni Sözcükler) boyunca

Köpek bütün gece boyunca havlamayı sürdürdü. - The dog kept barking all through the night.

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

through
(sıfat) direkt, kesintisiz
Английский Язык - Английский Язык
through

The arrow went straight through.

from one side to the other by way of the interior

    Расстановка переносов

    from one side to the oth·er by way of the in·te·ri·or

    Турецкое произношение

    fırm hwʌn sayd tı dhi ʌdhır bay wey ıv dhi întîriır

    Произношение

    /fərm ˈhwən ˈsīd tə ᴛʜē ˈəᴛʜər ˈbī ˈwā əv ᴛʜē ənˈtərēər/ /fɜrm ˈhwʌn ˈsaɪd tə ðiː ˈʌðɜr ˈbaɪ ˈweɪ əv ðiː ɪnˈtɪriːɜr/
Избранное