Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
- Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.
- Through trial and error, he found the right answer by chance.
Sadece bunu baştan sona konuşalım.
- Let's just talk this through.
Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi.
- The squirrel chewed through the power cable.
Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak.
- In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.
Adam Tom'a baktı, sonra sahne kapısından dışarı karanlık Londra caddesine doğru gözden kayboldu.
- The man looked at Tom, then vanished through the stage door out into the dark London street.
Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
Hırsız kırık bir pencereden içeriye girdi.
- The burglar got in through a broken window.
Tom içeriye arka kapıdan geldi.
- Tom came in through the back door.
O, gece süresince çalıştı.
- He worked through the night.
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
O gün boyunca İngilizce duyar.
- She hears English all through the day.
Bütün gece boyunca ağladı.
- She cried throughout the night.
Others slept; he worked straight through.
The end-to-end trip takes about forty minutes.