O, müzikten çok daha fazla dans etmeyi seviyor.
- He likes dancing, much more music.
Tom'un canı dans etmek istedi.
- Tom felt like dancing.
Sahnede dans eden adam benim amcam.
- The man dancing on the stage is my uncle.
Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.
- Every week I study piano on Monday and Tuesday, and dancing on Wednesday and Friday.
Onun canı dansetmek istedi.
- She felt like dancing.
... dance beat. ...
... [DANCE PARTY MUSIC] ...