Bu davanın anlamsız olduğunu hissediyor musun?
- Do you feel that this lawsuit is frivolous?
Ofis için resim satın almak biraz saçma değil mi?
- Isn't buying paintings for the office a little frivolous?
Önemsiz bir problem, uzun tefekküre ihtiyaç duymaz.
- A trivial problem doesn't require long contemplation.
Unut gitsin, bunlar sadece önemsiz ayrıntılar.
- Forget it, those are just trivial details.
Anne babanı böyle saçma bir şeyle rahatsız etme.
- Don't bother your parents with such a trivial thing.
Tebeşirle yazmak saçmadır.
- Writing with chalk is trivial.
O ciddi şeylerle ilgili önemsiz bir biçimde konuşmaz.
- He doesn't speak frivolously of serious things.
One of the major cost drivers in the delivery of health care are these junk and frivolous lawsuits. —.