Biz yakın bir dostluk ile birbirimize bağlıyız.
- We are bound to each other by a close friendship.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Meksika ile bir dostluk antlaşması vardı.
- The United States had a treaty of friendship with Mexico.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
İki arkadaş derin bir arkadaşlık bağı oluşturdular.
- The two friends have formed a deep bond of friendship.