Ayna parçaları zemin üzerinde dağıldı.
- Fragments of the mirror were scattered on the floor.
O, kırık bir vazonun parçalarını bir araya getirmeye çalıştı.
- He tried to put the fragments of a broken vase together.
Paha biçilmez porselen parçalara ayrıldı.
- The priceless china shattered into fragments.
Ayna parçaları zemin üzerinde dağıldı.
- Fragments of the mirror were scattered on the floor.
İki bölümü birlikte eklemek zordur.
- It's hard to splice the two fragments together.
O, kırık bir vazonun parçalarını bir araya getirmeye çalıştı.
- He tried to put the fragments of a broken vase together.
Meyve prese girmeden önce güzel parçalanmış olmalıdır.
- The fruit must be finely fragmented, before it can go into the press.
Irak'ın Amerikan istilası ülkeyi harap, parçalanmış ve beş parasız bıraktı.
- The American invasion of Iraq left the country devastated, fragmented and broke.
Sabit disk parçalanmış gibi görünüyor.
- It looks like your hard disk is fragmented.
Irak'ın Amerikan istilası ülkeyi harap, parçalanmış ve beş parasız bıraktı.
- The American invasion of Iraq left the country devastated, fragmented and broke.
... calculate precisely the tension on every single fragment of the Empire State Building, using ...
... fragment should go to W W W got one goal dot org teams you find out more and to ...