They showed me a lot of beautiful photos.
- Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler.
You're holding my hand in the photo.
- Fotoğrafta elimi tutuyorsun.
I want an enlargement of this photograph.
- Bu fotoğrafın büyütülmüşünü istiyorum.
Some photos were printed in black and white.
- Bazı fotoğraflar siyah-beyaz basıldı.