Araştırmacılar evrenin farklı bir bölümüne girmek için kapı kullanırlar.
- The researchers use the portal to enter into a different part of the universe.
Araştırmacılar günde üç doyurucu yemek yersen kilo vermenin daha kolay olduğunu söylüyor.
- Researchers say that it's easier to lose weight if you eat three square meals a day.
Ormandan gelen sesler kaşifleri korkuttu.
- The voices coming from the jungle frightened the explorers.
Sebastian Cabot, John Cabot'un oğluydu ve aynı zamanda bir kaşifti.
- Sebastian Cabot was John Cabot's son and also became an explorer.
Kristof Kolomb bir kaşif değildi çünkü denizi seviyordu. O bir kaşifti çünkü İspanyol hapishanelerinden nefret ediyordu.
- Christopher Columbus wasn't an explorer because he loved the sea. He was an explorer because he hated Spanish jails.
İlk kaşifler navigasyon için yıldızları kullandılar.
- Early explorers used the stars for navigation.
Kâşifler nihayet hedefine ulaştı.
- The explorers finally reached their goal.
İlk kaşifler navigasyon için yıldızları kullandılar.
- Early explorers used the stars for navigation.
Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler.
- The explorers discovered a skeleton in the cave.
Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.
- The explorers began to suffer from a severe lack of food.
The researchers trained monkeys to play a video game.
- Die Forscher haben Affen ein Videospiel beigebracht.
Researchers say that it's easier to lose weight if you eat three square meals a day.
- Forscher sagen, dass es einfacher ist, Gewicht zu verlieren, wenn man drei anständige Mahlzeiten am Tag verzehrt.