Kolu bir ördeğin kafası gibi şekillendirilmiş.
- The handle is shaped like a duck's head.
Siyasi sistemimiz feodal gelenekler tarafından şekillendirilmişti.
- Our political system was shaped by feudal traditions.
Tom'un evi piramite benzer biçimlidir.
- Tom's house is shaped like a pyramid.
Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı.
- They painted the window frames yellow.
Tom gözlüklerini düşürdüğünde gözlük çerçevelerini kırdı.
- Tom broke his eyeglass frames when he dropped his glasses.
Bu formları doldurmanız gerekiyor.
- You need to fill out these forms.
Bu formları doldurarak bütün sabahı harcadım.
- I spent the entire morning filling out these forms.
Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti.
- A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween.
Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum.
- I want a jacket shaped like yours.