Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Bunun için onu ne kadar övsek azdır.
- We cannot praise him highly enough for this.
Yardımın için sana çok fazla teşekkür edemeyiz.
- We cannot thank you too much for your help.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'm very grateful to you for your help.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
Her kim geç kalkarsa, onun için, yeterli ekmek olmayabilir.
- One who wakes up late, for him, there may not be enough bread.
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
- We are giving a farewell party for him tonight.
Bu benim için çok zordu.
- It was too difficult for me.
Bu benim için çok zordu.
- This is very difficult for me.
run for it.
... Show me things to do in Santa Cruz. ...
... we back out and show what playback looks like on the tablet. ...