O, kocasını ebediyen sevecek.
- She'll love her husband forever.
Seni ebediyen hatırlayacağım.
- I'll remember you forever.
Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı.
- Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.
O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü.
- He had returned to England forever.
Biz daima en iyi arkadaşlar olacağız.
- We will be best friends forever.
İyi bir kitap arkadaşların en iyisidir, bugün ve daima aynı.
- A good book is the best of friends, the same today and forever.
Hep bugünün gelmesini bekledim.
- I've waited forever for this day to come.
O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.
- He left Africa forever.
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.