Bu daireler genç aileler için özel olarak tasarlanmıştır.
- These apartments are designed specifically for young families.
Tom özel olarak sizi istedi.
- Tom specifically asked for you.
Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım.
- Specifically, I'm a university lecturer.
Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.